İslami sohbet ve iletişimin başarıyı, etkiyi ve hatta gerçeği belirlediği bir dünyada, kaçımız Müslüman olarak durup şu soruyu sorduk: İslami şekilde iletişim kuruyor muyuz? Bunun ne anlama geldiğini biliyor muyuz?
İslam’da iletişim, ikincil bir mesele değildir. İnancımızın merkezinde yer alır, uygulamalarımıza, ilkelerimize ve hakikat mesajını yayma yönündeki ortak görevimize işlemiştir. Kur’an kelamının kesinliğinden evlilik sözleşmesinin yapısına, şehirler boyunca yankılanan ezan sesinden şehadet anına kadar İslam, ilahi rehberliğin ve titizlikle korunan bir iletişimdir.
Peki, bugün kaç Müslüman, bir Müslümanın en önemli görevi olan davetin (İslam’ı yayma) ancak İslam’ın öğrettiği ruh ve yöntemle yapıldığında etkili olduğunun farkındadır?
Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda insanları bilinçlendirmek, islami ihtiyaçlara cevap verebilmek, doğru ve sahih kaynaklara bilgilerle Müslümanları aydınlatmaktadır. Müslümanlara sadece hitabet veya ikna konusunda değil, aynı zamanda Kur’an ve Sünnet’e dayanan ilahi ilhamla oluşturulmuş etik, yapı ve iletişim metodolojisi konusunda da eğitim vermeyi amaçlamaktadır.
Bu dersin neden sadece önemli değil, aynı zamanda gerekli olduğunu inceleyelim.
Kendinize şunu sorun: İslami sohbet ve iletişim; günümüz mesajlaşmasından veya motivasyonel konuşmalardan farklı olan yönünü anlıyor muyum?
Günümüzde birçok Müslüman, coşkuyla, ama hassasiyet göstermeden davete katılıyor. Ebedi bir risk söz konusu olduğunda, yalnızca tutku yeterli değildir. Allah Kuran’da şöyle buyurur:
“Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.” (Nahl Suresi, 16:125)
Bu ayet, etkili bir İslam iletişiminin üç ilkesini ortaya koymaktadır:
Hikmet — Doğru zamanı, tonu ve içeriği bilmek.
Güzel vaaz – sertlik değil, şefkat.
En iyi şekilde tartışmak – akılcı, saygılı ve empatik bir şekilde.
Çevrimiçi tartışmalara katılan ve WhatsApp mesajları gönderen Müslümanların çoğu bu temel ilkeleri biliyor mu? Bilmiyorsak, Allah’ın mesajının elçileri olarak görevimizi gerçekten yerine getiriyor muyuz?
Şehadet ve Ezan: Somutlaşmış İletişim
İslam’ın en bilinen iki sembolü olan Şehadet ve Ezan’ın iletişim gücünü hiç düşündünüz mü? Şehadet (inanç beyanı), sözlü bir taahhütten çok daha fazlasıdır. Ruhtan Yaradan’a ve inanandan dünyaya, bağlılık, amaç ve kimliğin kamusal bir iletişim eylemidir . Ezan sadece bir dua çağrısı değil; İslami inançları özetleyen ve inananlara amaçlarını hatırlatan, yapılandırılmış, ritmik ve duygusal olarak yankılanan bir iletişimdir.
Bunlar rastgele gelenekler değil. Bunlar ALLAH (C.C.) tarafından tasarlanmış iletişim şablonlarıdır; özlü, güçlü ve manevi ağırlıkla doludur.
Çocuklarımıza ezanın neden belirli zamanlarda, belirli bir düzende ve yüksek sesle okunması gerektiğini öğretiyor muyuz? Allah’ın birliğine şehadet etmenin hem manevi bir uyanış hem de toplumsal etkileri olan bir dil eylemi olduğunu açıklıyor muyuz?
Seküler ortamlarda iletişimin bozulması bilinen bir sorundur. Bir mesajın iletilmesinde ne kadar çok aracı varsa, mesaj o kadar zayıflar veya çarpıtılır. “Çince fısıltı” oyununu oynayan herkes bunu bilir.
Oysa İslam bize yaşayan bir mucize sunuyor: 1400 yıldan fazla bir süredir kelimesi kelimesine korunan Kuran.
Kendinize şunu sorun: Yaratıcı’nın yaratılmışlarla iletişiminin – yüzyıllar, kültürler ve diller boyunca – değişmeden kalması şaşırtıcı değil mi? Kur’an’ın tek bir hecesi bile kaybolmamış. Tek bir ayetin anlamı bile sulandırılmamış. Sözlü ve yazılı aktarımı ilahi bir şekilde korunmuştur.
Nasıl mı? Hadis literatüründe isnad (rivayet zinciri) ile birleştirilen sağlam bir sözlü ezberleme (Hıfz) ve yazılı muhafaza sistemiyle.
Hadis ilminin, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)‘den gelen her bir rivayeti doğrulamak için râvî zincirlerini (isnâd) nasıl kullandığını biliyor musunuz? Âlimler, râvîlerin hafızası ve bütünlüğü, zincirin devamlılığı ve içeriğin tutarlılığı gibi konuları değerlendirmek için ayrıntılı yöntemler geliştirdiler. Bu, modern gazetecilik ve yasal habercilik standartlarından yüzyıllar önce, insan iletişimini doğrulamak için dünyanın ilk bilimsel yöntemiydi.
Kendinize şunu sorun: Sahte haberlerin , deepfake’lerin ve yanlış bilgilerin gerçeğin ta kendisini tehdit ettiği günümüzde, bu incelenmeye ve uygulanmaya değer bir miras değil mi ?
Çoğu Müslüman, Şeriat’ın mali işlemleri, evliliği, boşanmayı ve mirası düzenlediğini bilir. Peki, açık ve yazılı iletişimin sadece bir formalite değil, bir gereklilik olduğunun farkındalar mı?
Kuran’da şöyle buyrulmaktadır:
“Ey iman edenler! Belirli bir vadeye kadar birbirinize borçlandığınız zaman onu yazın…” (Bakara Suresi, 2:282)
Bu ayet, mali sözleşmelerin yazılması, şahitlerin atanması ve şart ve koşulların açıklığa kavuşturulması gibi İslami hukuk uygulamalarının ortaya çıkmasına vesile olur. Bunlar bürokratik süreçler değildir. Hakları koruyan, anlaşmazlıkları önleyen ve adaleti sağlayan etik iletişim eylemleridir.
Gençlerimize evlilik ve mali sözleşmelerde belgelendirmenin önemini öğretiyor muyuz? Muğlak sözlü vaatlerin adaletsizliğe yol açabileceğini ve Şeriat’ın açıklığa önem verdiğini biliyorlar mı?
Bu sadece topluluk önünde konuşma veya yazma becerilerinizi geliştirmekle ilgili değil. Sözlerimizi değerlerimizle uyumlu hale getirmekle; yeryüzünde yaşamış en iyi iletişimci olan Hz. Muhammed’den (sav) öğrenmekle; ve iletişimi bir merhamet, açıklık ve dönüşüm aracı olarak kullanmakla ilgili.
Kur’an’ın konuşma ve susma esaslarına dair derin bir dalış.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Müslümanlarla ve gayrimüslimlerle iletişim tarzının incelenmesi.
Etik ikna, çatışma çözümü ve kamuoyu katılımı konusunda eğitim.
İslami finansta yazılı iletişim, hukuki bağlamlar ve sosyal sorumluluklar üzerine pratik modüller.
Etkileyicilerin platformlara hükmettiği ve yanlış bilginin gerçeklerden daha hızlı yayıldığı bir çağda, Müslümanlar etik, ilkeli ve amaç odaklı iletişimin taşıyıcıları olarak yeniden yükselişe geçmelidir.
Acil Bir Çağrı
İslam’ın mesajı yalnızca bir inançlar bütünü değildir. Allah’ın insanlığa ilettiği, ümmete hikmet ve özenle ulaştırılması için emanet edilen bir iletişimdir. Peki anlamadığımız bir şeyi nasıl iletebiliriz? Yöntemlerini, ilkelerini ve inceliklerini incelemezsek, ilahi iletişimin mirasını nasıl temsil edebiliriz?. Dolayısıyla; Müslüman olmak sadece inanmak değildir. Bu inancı güzellik, doğruluk ve dürüstlükle iletmektir.