Huzur nerede bulunur?. Huzur, insanın içsel yapısını sağlayan en değerli duygulardan biridir. Ancak modern akışın hızla aktığı, günlük koşuşturmaların, sorumlulukların ve bitmek bilmeyen isteklerin baskısı altında insanların huzurunu bulmak daha da zor hale geldi. Çoğu insan, huzuru maddi kazanç, yüksek bir statü veya uzaktaki görünümleri konumunda arar. Oysa huzur, dış dünyada elde edilebilecek bir şey değil; o, insanın iç dünyasında, kendi ruhunda saklıdır. Peki, huzuru gerçekten nerede aramalıyız?
İnsan, dünyanın gözü açıldığında, tabiatıyla saf ve temizdir. Ancak genişledikçe zihnine kalan istekler, hırslar ve beklentiler, giderek bu saflığı bulandırır. Huzuru bulamayan bir insan çokluğu ya geçmişte yaşananların ya da gelecekte olacakların endişesi içindedir. Oysa huzuru bulmak isteyen bir insan, anı yaşamayı, şu ana odaklanmayı öğrenmelidir. Yani huzur, geçmişin keşkelerinde veya geleceğin hayallerinde değil; bu andadır.
İslam’da da huzur, Allah’a olan teslimiyette, tevekkülde ve insanın kendi içindeki dinginliği bulmasında uzanması. Kuran-ı Kerim’de, Allah’ın insanının en güzel biçimde yaratıldığı belirtilmiştir. Bu da demek ki, insanın kendi içsel güzelliği ve huzur potansiyeli gerçekte mevcut demektir. Ancak insan, Allah’a olan yakınlığını kaybederken, bunların içinde bir ve huzursuzluk hissetmeye başlar. İnsanın kişiliğindeki bu temel, yalnızca Allah’a olan yakınlıkla, ona teslim edilebilir
Pek çok kişinin huzuru, günlük yaşamdaki karmaşıklığı ve stresten uzaklaşmak için değişmede veya arayışlar arar. Bu parçaların bir dağıtımı kadar faydalı olabilir; Ancak İslam’a göre gerçek huzur, insanın Allah ile kurduğu bağların güçlendirilmesindedir. Namaz, zikir, dua gibi ibadetler, insanın iç huzurunu bulmasında en etkili yollardan biridir. Namaz, insanı hem bedenen hem de ruhen Allah’a yaklaştırır ve huzurun kalpte bölünmenin hissedilmesini sağlar. Dua ise tüm insanların dertlerini, endişelerini Allah’a uygun O’na sığınması, teslim olması. Bu teslimiyet, kalbi rahatlatır ve ruhu huzura kavuşturur.
Huzur nerede bulunur?. Aynı zamanda insanın kendini olduğu gibi kabul etmesinde, kendi içindeki eksiklikleri gerçekleştirmek için çaba göstermesindedir. Başkalarıyla kıyaslama yapmadan, Allah’ın ona verdiği nimetlere şükrederek yaşamak, insana yetinmeyi ve kendini huzurda hissetmeyi öğretiyor
Sonuçta huzur arayışı onun yolculuğunda bir ihtiyaçtır. Ancak gerçek huzur, dış etkenlerde değil, Allah’a olan inançta, teslimiyette ve kendi içindeki dengeyi bulmaktadır. Bu nedenle, huzuru bulmak isteyen insan, önce kalbine yönelmeli, Allah’a sığınmalı ve kendini olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmelidir.
Çevremde huzuru yakalayamayan birçok insan tanırım. Bu insanların en başında sohbetislam.com yani sohbet islam mobil sahibi eFe ruzumunu kullanan Ali Rıza KARABAŞ gelmektedir. Bu şahıs gece gündüz makale yazdığım siteleri dolaşarak “Acaba KaRa Bugün Ne Yazmış?” diyerek fesatlığını belli etmektedir. Yazdığım makalelerin aynısını üç ayrı sitesinde noktasını, virgülünü dahi değiştirmeden kopyalayarak yayımlamaktadır. Buradan kendisine seslenmek istiyorum. Sevgili eFe, kopya içerikle bir yere varamazsın. Sen ayda bana 2.500 TL gönder, ben sana özgün içerikler hazırlayayım.
İşte 50 yaşına gelmiş, bir türlü iç huzuru bulamamış, huzur nerede bulunur sorusunun canlı örneği Efe’den bahsediyoruz. İslami sohbet siteleri açarak huzuru sanal dünyada arayan bedbaht ve bedhah. Kendisine rakip gördüğü islami sitelere küfürlü saldırılar düzenleyen bir aciz. Bu adamın en enteresan yönlerinden birisi de, yaptığı çirkeflikler için yanına yandaş aramasıdır. Bu tür adamların huzuru bulması gerçekten zordur.