İslamcılık Nedir ?. “İslamcı” terimi, özellikle 20. yüzyılın sonlarından itibaren sıkça kullanılan ve çeşitli bağlamlarda farklı anlamlar kazanmış bir kavramdır. Aşağıda bu terimi detaylı olarak ele alıyorum:
İslamcı, İslam dinini sadece bireysel bir inanç ve ibadet sistemi olarak değil, siyasi, toplumsal ve hukuki bir düzen olarak da benimseyen ve bunu toplumda uygulamak isteyen ideolojik bir yaklaşıma sahip kişiyi tanımlar.
Bu anlamda İslamcılık, sadece dindar veya Müslüman olmaktan farklıdır. Müslümanlık bir inanç sistemi iken, İslamcılık bir ideolojidir.
Şeriat Temelli Düzen:
İslamcılık, toplumun yönetiminde ve hukuk sisteminde İslam’ın hükümlerinin (şeriatın) esas alınmasını savunur.
Modern Ulus-Devlet Eleştirisi:
Modern laik devlet yapısını ve seküler hukuku eleştirir.
Batı tarzı demokrasi, laiklik ve kapitalizm gibi sistemlere mesafeli ya da karşıdır.
Siyasal Katılım:
İslamcılar genellikle siyasetle doğrudan ilgilenir.
İslami değerlerin hâkim olduğu bir yönetim biçimi kurmak için siyasi partiler kurabilir veya hareketler oluşturabilir.
Ümmetçilik Anlayışı:
Milliyetçiliğe karşı çıkarak tüm Müslümanları bir araya getiren ümmet kavramını ön plana çıkarır.
🕰️ Tarihsel Süreçte İslamcılık
19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyıl başlarında, Osmanlı’nın çöküş süreciyle birlikte İslamcılık, modernleşmeye karşı bir tepki olarak ortaya çıktı.
Mehmet Akif Ersoy, Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh gibi isimler erken dönem İslamcı düşünürlerdendir.
20. yüzyılın ortalarında, özellikle Ortadoğu’da Hasan el-Benna (Müslüman Kardeşler), Seyyid Kutub, Mevdudi gibi isimler bu ideolojiyi sistematik hale getirdi.
Türkiye: Milli Görüş hareketi (Necmettin Erbakan), AK Parti’nin ilk yılları, bazı cemaat ve tarikatların siyasi etkisi.
Mısır: Müslüman Kardeşler hareketi.
İran: 1979 İslam Devrimi ile kurulan teokratik devlet.
Afganistan: Taliban’ın uyguladığı yönetim anlayışı.
⚖️ Eleştiriler ve Tartışmalar
İslamcılık, bazı çevrelerce: Antidemokratik ve otoriter bulunur.
Kadın hakları, düşünce özgürlüğü ve inanç çeşitliliği açısından sınırlayıcı olduğu eleştirilerine maruz kalır.
Terörle ilişkilendirilen radikal akımlar da (örneğin El Kaide, IŞİD gibi) zaman zaman “İslamcı” olarak anılsa da, bu tüm İslamcıları kapsamaz ve bu ayrım önemlidir.
İslamcılık her dindar Müslüman için geçerli bir etiket değildir.
Dindar bir kişi laik bir devleti savunabilir; bu kişi “İslamcı” değil, sadece “dindar”dır.
“İslamcı” olmak, İslam’ın devlet düzeni, siyaset, hukuk ve toplum hayatında merkezi bir yer edinmesini savunmak anlamına gelir.
2025 itibarıyla Türkiye’de İslamcılık, hem siyasi hem de toplumsal düzeyde önemli dönüşümler yaşamaktadır. Bu dönüşümler, ideolojik ayrışmalar, toplumsal taleplerin değişimi ve küresel gelişmelerin etkisiyle şekillenmektedir.
1. Siyasal İslam’ın İktidardaki Konumu:
Son yıllarda, siyasal İslam’ı temsil eden partilerin iktidarda olması, bu ideolojinin devlet politikalarında belirleyici olmasına yol açmıştır. Ancak, bu durum beraberinde laiklik tartışmalarını da getirmiştir. Bazı siyasi partiler, siyasal İslamcı bir ideolojiye bürünerek, bu konuyu bir oy toplama aracı olarak görmüşlerdir.
2. Siyasal İslam’ın Gerilemesi ve Ulusalcı Yükseliş:
2025 sonrası dönemde, siyasal İslam’ın gerilemesi ve neoliberalizmin çöküşü, küresel jeopolitik yapıyı önemli ölçüde dönüştürmektedir. Siyasal İslam’ın bölgesel ve küresel etkisinin azalması, ulusalcı ideolojilerin güç kazanmasına ve ulus devletlerin yeniden güçlenmesine yol açmaktadır.
1. Post-İslamcılık Tartışmaları:
İslamcılık, 1980’lerden itibaren Türkiye’de önemli bir ideolojik akım olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, günümüzde bazı çevreler, İslamcılığın modernleşme ve demokratikleşme süreçleriyle uyumlu hale gelmesi gerektiğini savunarak “post-İslamcılık” kavramını tartışmaktadırlar.
2. Toplumsal Taleplerin Değişimi:
Türkiye’de İslamcılığın toplumsal tabanı, özellikle genç nesiller arasında değişim göstermektedir. Daha özgürlükçü ve bireysel haklara önem veren bir yaklaşımın benimsendiği gözlemlenmektedir. Bu durum, İslamcı hareketlerin söylemlerini ve politikalarını yeniden gözden geçirmelerine neden olmaktadır.
Türkiye’de İslamcılığın geleceği, hem iç dinamikler hem de uluslararası gelişmelerle şekillenecektir. Siyasal İslam’ın mevcut iktidar yapılarıyla ilişkisi, toplumsal taleplerin evrimi ve küresel ideolojik trendler, bu ideolojinin yönünü belirleyecektir.
Türkiye’de İslamcı çizgide siyaset yapan veya yapmış olan partiler, tarihsel süreç içinde çeşitli evrelerden geçmiş ve farklı kitlelere hitap eden yapılar geliştirmiştir. Aşağıda, tarihselden güncele doğru en önemli İslamcı partileri ve hareketleri özetliyorum:
1. Milli Nizam Partisi (MNP) – 1970
Kurucusu: Necmettin Erbakan
Türkiye’de modern anlamda İslamcı siyasetin ilk kurumsal örneğidir.
1971 muhtırası sonrası kapatıldı.
2. Milli Selamet Partisi (MSP) – 1972–1980
MNP’nin devamı niteliğindedir.
İslamcı değerleri savunmuş ve 1974’te CHP ile koalisyon kurmuştur.
1980 darbesi sonrası kapatıldı.
3. Refah Partisi (RP) – 1983–1998
Erbakan liderliğinde İslamcılığı yaygınlaştırdı.
1996’da iktidara geldi (RP-DYP koalisyonu).
28 Şubat süreciyle irtica gerekçesiyle 1998’de kapatıldı.
4. Fazilet Partisi (FP) – 1998–2001
RP’nin kapatılmasından sonra kuruldu.
Parti içindeki “gelenekçiler” ve “yenilikçiler” ayrıştı.
2001’de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
✅ Günümüzdeki Ana İslamcı Partiler
1. 🟤 Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)
Kuruluş: 2001 (Yenilikçi kanat tarafından kuruldu)
Lider: Recep Tayyip Erdoğan
Başlangıçta “muhafazakâr demokrat” kimlik benimsedi.
Zamanla İslamcı öğelerle yeniden harmanlanmış bir politik çizgi izledi.
Uzun süredir iktidardadır (2002’den itibaren).
2. 🟢 Yeniden Refah Partisi (YRP)
Kuruluş: 2018
Lider: Fatih Erbakan (Necmettin Erbakan’ın oğlu)
Milli Görüş çizgisinin güncel temsilcisi olarak görülür.
Ahlaki ve ekonomik durumu düzeltmeyi amaçlayan “Ahlaklı Belediyecilik” gibi kampanyalarla dikkat çekmektedir.
2024 yerel seçimlerinde önemli bir çıkış yaptı.
3. 🟡 HÜDA PAR (Hür Dava Partisi)
Kuruluş: 2012
Kürt muhafazakâr tabana hitap eden, İslamcı kimliğe sahip bir partidir.
Hizbullah çizgisine yakın olmakla eleştirilir ancak kendisi bunu reddeder.
Son yıllarda AK Parti ile ittifak halinde seçime katılmıştır.
🔍 Ayrıca Dikkate Alınabilecekler
🔸 Saadet Partisi (SP)
2001’de FP’nin gelenekçi kanadı tarafından kuruldu.
Milli Görüş’ün ilk taşıyıcısı olarak devam etse de zamanla etkisi azaldı.
Muhafazakâr ama daha demokratik ve diyalog odaklı bir İslamcılık anlayışı vardır.
🔸 Gelecek Partisi ve DEVA Partisi
Her ne kadar doğrudan İslamcı olmasalar da, kurucuları (Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan) AK Parti’nin eski yöneticileridir.
Toplumda muhafazakâr ve İslamcı seçmenlerden oy almaya çalışmaktadırlar.
Ancak daha çok “merkez sağ – muhafazakâr liberal” çizgide konumlanmaktadırlar.
📊 Güncel Etkileri
AK Parti, hâlâ en güçlü siyasi aktör olsa da, tabanında çözülmeler gözlemleniyor.
Yeniden Refah, özellikle genç muhafazakârlar arasında güç kazanıyor.
HÜDA PAR, bölgesel ve ittifak siyasetinde stratejik bir oyuncu.
Yazar : SadeceSen & Vera İslami Sohbet Platformları