İslamda şakalaşmak konusu son derece hassastır. İslam dini, bireyler arasındaki ilişkileri güzelleştirmeyi, insanların birbirine sevgi ve saygı çerçevesine yaklaşmasını teşvik eden bir dindir. Bu bağlamda, İslam’da şakalaşmak da sosyal güçlerin güçlenmesine katkı sağlayan önemli bir durumdur. Ancak şakalaşma konusunda belirli ayrıntılar ve değerler öne çıkıyor. İslam, şaka yaparken edep ve saygının korunmasını, kalp kırmamayı ve yalan söylememeyi esas alır. Hz. Muhammed (sav), insanlarla olanlarda hoşgörülü ve güler yüzlü bir yaklaşım sergilemiş, zaman zaman sahabeleriyle şakalaşarak onları sevindirmiştir. Bu nedenle İslam’da şakalaşma, doğru niyetle ve uygun şekilde yapıldığı sürece teşvik edilen bir davranış olarak kabul edilebilir.
İslam’da şakalaşmanın en önemli ilkesini yalan söylemektir. Hz. Peygamber (sav), şaka yaparken dahi yalan söylemeyi yasaklamıştır. “Vay haline gelmiş, insanları güldürmek için yalan söyleyen kimsenin! Vay haline, vay haline!” hadisi bu duruma dikkat çeker. Bu nedenle şaka yaparken doğruluk esastır. Şaka yoluyla insanları kandırmak veya onlara yanlış bilgi vermek, İslam ahlakına aykırıdır. Müslüman bireyler, şaka yaparken dürüst olmaya, şakanın insanların yanılmasına yol açmasına engel olmalıdır.
İslam’da şaka yapılırken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise kalp kırmamaktır. İnsanlar çoğalacak, onları küçük düşürecek veya onurlarıyla oynayacak şakalar caiz görülmez. Peygamber Efendimiz (sav), insanların kalplerini kırmak bir yana, her zaman onlara değer veren, onları önemseyen bir üslup benimsemiştir. İslam, insana saygıyı merkeze alan bir dindir. Bu nedenle şakaların da bu saygı çerçevesinin olması gereklidir. Özellikle kişisel kusurlarla, fiziksel görünümlerle ya da toplumda hassas olanların şaka yapması İslam’da uygun görülmez. Herkesin farklı akım ve zayıflıklara sahip olduğu unutulmamalı. Bu özelliklerle alay etmek yerine, insanlar hoşuna gidecek, onları incitmeyecek şakalar tercih edilmelidir.
İslamda şakalaşmak esnasında, ölçülü olmak, İslam ahlakında önemli bir prensiptir. Hz. Muhammed (sav), seçim ölçüyü elden bırakmamış, şakalaşırken bile aşırılığa kaçmamıştır. O, zaman zaman sahabeleriyle şakalaşarak onlara moral verdi, gücü olan bağını güçlendirdi. Ancak onun durumundaki ciddiyetini ve saygınlığını korumuştur. Şakalaşma sırasında ölçüyü kaçırmak, karşıdaki kişiyi zor durumda bırakabilir veya şakanın ciddiye alınmasına neden olabilir. İslam’da her konuda olduğu gibi şakalaşmada da itidal (denge) esastır. Sürekli şaka yapmak veya şaka ile ciddi meseleleri ele almak, Müslümana yakışmayacak hareketlerdendir.
İslam’da şakaların içeriği de önemlidir. Şaka, haram olan şeylerle ya da Allah’ın emirleriyle alay etme gibi bir amaç taşımaz. Dinî değerler veya kutsal sayılan hususlarla şaka yapmak, Müslüman ahlakıyla bağdaşmaz. Din, her zaman ciddiyetle ele alınması gereken bir değerlendirmedir. Bu nedenle şakaların konusu seçilirken farklılık gösterilmelidir. Müminin ahlakına uygun olmayan, onu günaha sürükleyebilecek şakalardan kesinlikle kaçınılmalıdır.
Sonuç olarak İslamda şakalaşmak, sosyal grupların güçlendirilmesi ve insanlar arasında hoş bir atmosfer oluşturmak için uygun bir davranış olarak kabul edilir. Ancak şakaların düzeni ve dini ölçülere uygun olması. Yalan söylememek, kalp kırmamak, ölçülü olmak ve dinî değerlere saygı göstermek, İslam’da şakalaşma ahlakının temel ilkeleridir. Bu ölçülere uyur, şakalaşır, bireyler arasındaki sevgi ve saygıyı arttırır hem de müminler arasında samimiyeti pekiştirir. İslami chat siteleri olarak, yüce dinimiz İslam’ın şaka olayına nasıl baktığını anlatmaya çalıştık. Bir başka makalede görüşünceye kadar sağlıcakla kalınız.